CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada kendisini eleştiren Cumhurbaşkanı ve hükümeti hedef aldı. Karaman'daki çocuklara istismarı hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Ben bu çocukların hakkını sonuna kadar savunacağım, bu benim vicdani görevimdir" diye konuştu.
"Kendi hırsızlarını korudular. Hırsızların altına yattılar mı yatmadılar mı? Yine kıyameti koparacaklar. Kim hırsızın önüne yatarsa karşısında beni bulur. Kabataş'ta 40 kişi benim türbanlı bacıma saldırdılar dediler. Görüntüleri yayınlayacağım dediler. Kaç yıl geçti. Camide içki içilmedi diyen imamı doğru söyledi diye başka yere sürdüler. Bana çırak diyor; evet ben Mustafa Kemal'in ve Bülent Ecevit'in çırağıyım. O zata söyleyin; sen de hırsızların ustasısın. Aile boyu hırsızlık yaptılar. Müslüman israftan kaçınır arkadaşlar. Bu sarayı milletin parasıyla yaptıysan hırsızsın, bu sarayı kendi paranla yaptıysan israf yapıyorsun. O saray haram saray! Bu hırsızların ve tecavüzcülerin din maskesini kesinlikle indireceğim."
"Ahlaki yozlaşma hiç bu kadar düşmemişti."
"Bakanın yolsuzluk yaptı 'Olsun, benim bakanım' dedi ama dosyayı kapattı. Mısır'daki sağır sultan biliyor ama parlamento bu işin üzerine gidemiyor. Medya eğer hükümetten yana ise her türlü kamu bankasından reklam ve kredi alabilirsiniz. Bunu dünya biliyor. Ne diyor AKP'li vekil başkanlığa ne gerek var yasama yürütme yargı zaten bizim elimizde dedi. Yasama ve yargıyı kendi elimde tutuyorum dediler. Böyle bir tablo ortaya çıkınca bir ahlaki erozyon ortaya çıkıyor. Vatandaş diyor ki bunlar çalıyorsa ben de çalabilirim. Ahlaki yozlaşma hiç bu kadar düşmemişti. Milletime sözüm söz; siz kul hakkı yiyenlerinden hesap sormak istiyorsanız tek bir adresiniz var o da Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Ahlak çok önemli bir kavram. Eğer siz ahlakı yozlaştırırsanız ülkeyi yozlaştırırsınız. Her yerde ahlaki kurallar var sadece siyasette yok. Mekke'nin ileri gelen kadınlarından birisi takı çalarken yakalanıyor. Aracı bulunuyor ve Hz. Peygamberimizin affetmesini istiyor. Ama kararı veren kişi diyor ki 'İsterse Peygamberin kızı hırsızlık yaparsa yakalansın. O el yine kesilir' diyor."
"Başbakan'a 6 soru soruyorum"
"Ensar Vakfı neden sorumlu? Üç tanen denedi var bir kaçak yurtlar yapıyorlar. Açtıkları yurtlar tamamen kaçak. O kaçak evlerde bu çocuklar kalıyorlar. Yasa dışı faaliyette bulunduğu için sorumludurlar. İki, onlara emanet edilen çocukların hakkını hukukun namusunu ve şerefini koruyamadılar. Üç, bu evlerde ne idüğü belirsiz adamları getirip çalıştırdılar. Bundan ötürü bu Ensar vakfı sorumludur. Şimdi ben Sayın Başbakan’a altı tane soru soruyorum. Bir, Anayasa ve MEB yasasına göre yurt açma yetkisi sadece MEB’dedir bu yetki Ensar ve Kayimder’e nasıl verildi? İki, bu yurtlar için bugüne kadar bir soruşturma açıldı mı? Üç, imam hatip okulu müdür yardımcısı şunu söylüyor bizim öğrencilerimiz Ensar ve Kayimder’in evlerinde kaldırdı. Ama milli eğitimi müdürü, “bu kurumlara ait Karaman’da ev yoktur” diyor. Bu müdür görevinde midir değil midir Dört, Ensar Vakfı Başkanı “Bu sapık 5 ay bizimle çalıştı başka bir bağlantısı yok” diyor. Ama o çocuklara istismarın 2 yıl yapıldığı sabit. Yalan söylüyor. Beş, Türkiye genelinde bu yurtlardan kaç tane var? Altı, Yoksul ailelerin çocuklarının barınma görevi Milli Eğitim Bakanlığı'na verilmiştir. Bakanlık hiçbir şey yapmamıştır. Neden yapmadınız?"
Kaynak: Al Jazeera