CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Diyarbakır'da konuştu. Kılıçdaroğlu, "Bütün devletler bize düşman. Niye kavga ediyoruz? Şimdi sıra geldi Avrupa Birliği'ne onlarla kavga ediyoruz? Niçin? Diline hâkim olamayan devleti iyi yönetemez" diye konuştu.
Diyarbakır'ın sosyo ekonomik yapısına değinen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'deki en mutsuz 3 kentten biri Diyarbakır. Diyarbakırlı mutlu değil huzursuz, endişeli. 1 milyon 700 bin nüfus var. Ama fakirliği en derinden yaşayan illerimizden biri. Diyarbakırlı bunu hak etmiyor. Gencecik fidan gibi çocuklar işsiz. Taşı sıksa suyunu çıkarır. İşsizlik oranı açısından Türkiye'nin ikinci kenti. En çok yeşil kart sahibi olan il Şanlıurfa'dan sonra Diyarbakır. Kadim bir kent. Tarihin derinliklerinden gelen bir kent. Sevimli hoşgörülü insanları var. Ama bu kadim kentte yaşayanlar neden huzursuz, aç, işsiz? Siyaseten sorgulanması lazım. Bütün siyasi partilerin sorgulaması lazım. Önyargılardan uzak sorgulanması lazım. Bir birimimizi suçlamasının ötesinde oturup düşünülmesi gerekir. Bir ülkede demokrasi yoksa büyüme şansı sıfırdır" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu yeni anayasa ve referanduma ilişkin, "Bu anayasa değişikliği geçerse Türkiye üçüncü lige düşer. Demokrasisi olmayan devlete dönüşeceğiz. Türkiye'de suçlu arıyorlar. Düşman bulamıyorlar. Kora halinde bana saldırıyorlar. Vallahi cevap vermeyeceğim. Mesele anayasa. Sen ben kavgası değil" dedi.
"Koro halinde bana saldırıyorlar"
Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de suçlu arıyorlar. Düşman bulamıyorlar. Kora halinde bana saldırıyorlar. Ben de diyorum ki eyvallah saldırın. Arıyorlar da ne oldu? 'Kılıçdaroğlu'nun bir açığı var mı?' diye. İstediğiniz kadar araştırın. Haram yemedik, kul hakkı yemedik. Kora halinde bana saldırıyorlar. 'Acaba Kılıçdaroğlu cevap verir mi diye?' Vallahi cevap vermeyeceğim. Mesele anayasa. Sen ben kavgası değil" diye konuştu ve şunları belirtti:
"18 yaşında çocuk milletvekili olacak. Ömür boyu askerlikten muaf olacak. Kendi çocuklarına ikbal hazırlıyorlar. Sizin çocuklarınız askere gidiyor. Ankara'daki beylerin çocukları askere gitmeyecek, 18 yaşında milletvekili olacak. Benim çocuğum askere gidiyorsa onun çocuğu da askere gidecek. Birisi için fazla avantaj kabul etmeyeceğiz. Bir kişiye OHAL çıkarma yetkisi veriliyor. Niye bir kişiye bu yetkiyi veriyoruz? Hangi gerekçeyle veriyoruz. TBMM yok mu var. Bir kişiye bu kadar yetki vermek doğru değil. Dünyada başka örneğin yok. Hangi derdimizi çözecek bu. Anayasalar toplumsal uzlaşma belgeleridir. Toplumun haklarını güvence altına alır. Bir işçi bu anayasaya evet diyorsa taşeron işçisi olmayı kabul ediyor demektir. Evet demenin vebali ağırdır. Kimse çocuklarına hesap veremez. Hayır dediğimiz an Türkiye'nin itibarı artacak."
"600 milletvekili Ankara'da ne yapacak. Bu işin partisi yok. Bu bir anayasa. Bugün A partisinden biri gelir. Yarın B partisinden. Bu anayasayla parti devleti yaratıyoruz. İlk kez bu anayasayla üstünlerin hukuku oluşturuluyor. Hukukun üstünlüğü değil. Bu anayasayla Türkiye üçüncü lige düşer. Eğer bu anayasa değişikliği geçerse Türkiye üçüncü lige düşer. Zaten bize hibrit demokrasi diyorlardı, demokrasisi olmayan bir devlete dönüşmüş oluruz."
"Bütün devletler bize düşman"
Kılıçdaroğlu ayrıca şu ifadeleri kullandı:
"15 yıl önce fakir ailelere kömür dağıtılıyordu. 15 yıl sonra yine aynı fakir ailelere kömür dağıtılıyor. Bu geliri kim aldı? Kimse, kimliğinden, kültüründen, yaşam tarzından dolayı ötekileştirilmemeli."
"Dolar almış başını gidiyor. Frenleyemiyorlar. Kayıt dışı, kara para, Türkiye'ye gelmezse dolar uçup gidecek. Dünyada nerede kaçakçıların parası varsa, uyuşturucu parası varsa Türkiye'ye geliyor. Kanun çıkardılar Türkiye'ye geliyor."
"Hapishaneler tıka basa dolu. Sırayla uyuyorlar. Türkiye'nin hapishaneleri tıka basa dolu."
"İcra dairlerinde dosya koyacak yer kalmadı. Türkiye nüfusunun yarısı icralık. Vatandaş borcunu ödeyemiyor."
"Bütün devletler bize düşman. Niye kavga ediyoruz? Şimdi sıra geldi Avrupa Birliği'ne onlarla kavga ediyoruz? Niçin? Diline hâkim olamayan devleti iyi yönetemez."
Kaynak: DHA