CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, başbakan yardımcıları Beşir Atalay ile Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile İl Valileri, MİT ve ilgili kamu görevlileri hakkında, PKK’ya yardım ettikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan'ın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği suç duyurusunda bu kişilerin 2009-2015 tarihleri arasında ‘terör örgütüne yardım’ ettikleri ifade edildi. Delil olarak şüphelilerin kamuoyuna intikal eden beyanları, tanık anlatımları, Oslo görüşme sürecine ilişkin protokol ve çözüm tutanakları, İmralı tutanakları ve devlet arşivleri gösterildi. Kürt sorununa çözüm süreci kapsamında PKK yöneticileriyle devletin görüştüğünden bahsedildiği duyuruda öne çıkan ifadeler şöyle:
“Bu görüşmelerde en dikkat çekici unsur, bizzat dönemin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevlendirildikleri anlaşılan MİT mensuplarının, örgütün yüklü miktarda patlayıcı maddeyi kent merkezlerinde depoladıklarına dair tespitleridir.
Asıl vahim olan husus ise, seçim dönemlerini eylemsiz atlatma adına, terör örgütünün gerek kırsalda ama özellikle kent merkezlerinde gerçekleştirdiği silahlı intikal ve yığınak yapma faaliyetlerine açık açık göz yumulmuş olmasıdır.
Terör örgütü aylardır, hatta yıllardır şiddet eylemlerine yeniden başlamak için gerekli her türlü donanımı elde ederken, salt iktidarda bir süre daha kalma pahasına örgütün silah ve mühimmat depolamasına bile bile tepki gösterilmemiştir. Bunun en somut göstergesi valilerce, güvenlik güçlerinin 290 operasyon talebinden sadece 8'i için olumlu karar verilmiş olmasıdır. (EK-4)
Adları yazılı şüphelilerin belirtilen maddelere göre eylemleri irdelendiğinde ise; PKK adlı silahlı terör örgütüne dahil olmamakla birlikte, kamuoyuna intikal eden açık beyanlarından da anlaşılacağı üzere örgütün kent merkezlerine roketatar, makineli tüfek gibi ağır silahlar ile güvenlik güçlerine aylarca direnmeye yetecek mühimmatı taşıyıp, depolamalarına hiyerarşik yapı içinde izin vererek, keza görevleri gereği bu durumu önleme adına hiç bir tedbiri almayarak ve de kent merkezlerinde silahlı mücadeleye ortam sağlayarak silahlı terör örgütüne yardım ettikleri ortaya çıkmış bulunmaktadır.”
Kaynak: DHA